kim ne derse desin ...
“Çobanlığı kabul ettiğinde henüz 28 yaşındaydı, koyunların peşinden gitmeye mahkum olduğunu söyledim...”.
F. Kafka Kafka, ne demek istemiş?
Ama dur, bu söz Kafka’nın değil ki?
Bunu Henry Ford, J.F. Kennedy için söylemiş.
Kennedy başkan adayı olunca “seçtiğin geleceği bil de öyle seç kaderini” anlamında.
Nasıl?
Jackie’nin sözüdür, “her geçen gün daha da sıradanlaşıyordu, sokaktaki adamdan farkı kalmamıştı ki, öldürüldü”. Şaka tabii, işin aslı sözü söyleyen Vaftizci Ya
güzel - çirkin
(Umberto Eco’nun güzel ruhuna) Doğuştan kör bir dostuma sordum.
“Senin için ‘güzel’ ve ‘çirkin’ nedir?”
Merak etmiştim, “güzellik ve çirkinlik” dediğimiz sıfatlar, insanın nesneyi kavrama bağlama ihtiyacı sonucu doğurduğu, kültürel ürünler midir?
Yoksa, nesnenin yıpranıp, eskiyip çürüme sürecine girmesiyle aldığı hale ‘çirkin'; tam tersi olan taze, körpe, yeni hale de ‘güzel' mi diyoruz?
Yoksa, bu durum ruhumuzun bir yansıması olarak, dışarıda bu biçimlerde mi görünüyor?
kokoreçci
Diyelim ki, kokoreççisin.
Nasıl meslek? Şahane...
Tüm gece, elinde satır, önünde bir kesme tahtası, o yoğun dumanın içinde, kokoreç kokuları üstüne sine sine .... taka taka taka ... kes Allah kes.... Sordum bir gün “usta bu kokuya, bu dumana nasıl dayanıyorsun?”
“Abi hepsi ilk üç gün, dördüncü günde alışıyorsun”
Neymiş, hayat alışkanlıklar ve akışkanlıklar dizisi. Aslına bakarsan, herşey öyle, en boktan duruma dahi “alışıyorsun” halindeyiz.
Düşünsene bir gündelik haya
coşkun
Bizim Coşkun aradı geçen gün, araba almış, otobanda gezdirecekmiş beni.
Dedim, “Coşkun başka yer mi yok gezecek?”
Dedi, “abi hele bi gel”. Gittim ki ne göreyim? Maserati GranCabrio.
Üstü açık, lacivert, hızlı mı hızlı bir küheylan.
Dedim, “Coşkun nerden buldun bunu?”
Dedi, “Babam sağolsun”
Dedim, “sağolsun tabii de, Baban ruhsatı da verdi mi?”
Dedi, “var ruhsatımız”
Dedim, “o zaman yürü gidelim” Çıktık yola.
Şahane bir müzik, efil efil bir esinti, sanki araba durmu
Selim - 3
Dün bizim Selim geldi, dertli.
Kahramanını kaybetmiş.
"Düşmüştür" dedim, ağlamaya başladı.
Baktım sidiklinin boyu 10 santim kısaldı.
La havle.
"Ulan oğlum, o kahraman zaten 'düş müştür' demek istedim.
Aaaa... zır da zırrr, ağlıyor oğlan.
O koca beden, içine içine, gömüldü de gömüldü.
Omuzundan yakaladım, zaten kalmış iki parmak.
"Düş dedim düüüş... sen onu nerede arıyorsun?" Kahraman önemli.
Senin, şu taşlı tozlu dünyadaki var oluşuna dayanak oluşturur.
Sanırsı