sivilim sivişelim
“Türkiye’de sivil toplum ne durumda?”
Yuvarlanıp gidiyor işte, ne olsun?
Ekşili Antep işi...
Sizce Türkiye’de sivil toplum örgütlü mü?
Mesela, kaç dernek var şu memlekette?
Salla, salla, kimse gerçek rakam peşinde değil.
Gerçek sandığın da yalan zaten.
Ohooo... o ne ki?
103 bin derneğimiz var.
Nasıl?
Aslında, toplamda 257 bin de, 155 binini kapattık.
Bize kalsa kapatmazdık da, oldu işte!
Çok değil, Fransa’da 1.5 milyonu geçti dernek sayısı.
Diyeceksin “onlar Fransa”.
Kooperatiflerde Avrupa şampiyonuyuz (80 bin küsur).
İnşaat başına bir kooperatif.
Dünyanın en sivil inşaatçıları bizde.
103 bin derneğin, yaklaşık 17 bin tanesi spor kulübü. Fener, cimbom... falan, feşmekan ... Sporda siviliz şükürler olsun.
Silah kaçakçısı, mafya babası, mahalle kabadayısı, devlet müteahhidi...
Ruhunu sivilleşme arzusu kapladığında, soluğu bir kulübün başkanlığında alıyor.
16 bin de cami yaptırma ve dinimizi sevelim - sevdirelim derneği var. Din işlerinde sivilliğin dibindeyiz.
Cami mi lazım?
Derneği kur, kampanyayı yap, parayı topla, laz ustalardan ilk kazığı ye, “yahu kardeşim cami inşaatından da kazık atılır mı?” demeye kalmadan ikinci gelsin ...
Neyse ki kazıklar sivil.
15 – 16 bin kadar da “yardımlaşalım, para - pul toplayalım, kermesler yapalım, dostluk, kardeşlik, kalkınma görsün şu dünya” derneği var.
İçlerinde en sivilleri hemşerilik dernekleri.
Seçim zamanları memleketlerinde boy gösterip, aday belirleme, seçimi etkileme işleriyle uğraşıp, seçimden sonra geri dönme gibi bir misyon üstleniyorlar.
Sadece Ankara’da üç farklı Çorumlular Dernekleri Federasyonu var.
Hepsi sivil ...
Birbirleriyle görüşüyorlar mı?
Sivil sınırlar içinde, sivil adap çerçevesinde.
Devletimin kurduğu dernekler de var.
Kanun çıktı bu arkadaşları kapatmak için, kim takar?
Trafiğe işin düştü, “git karşıda polis feşmekanları yardımlaşma derneği var, yatır haracını gel”.
“Sivile mi?”
“He he, sivile sivile ...!”
Belediyelerin, kaymakamlıkların dernekleri var.
Binlerce...
Hepsi sivil.
Sivil haklara (çevre, toplumsal cinsiyet, engelli, insan hakları, gençlik, vb.) 800 dernek kalmış.
Bunların da yarısını devletimiz yurttaşına zahmet olmasın diye kurdu.
Kalan yarısının diğer yarısı da proje parası sevdasına kuruldu.
Temiz bir 200 dernek vardır sivilleşmeyi, örgütlenmeyi, katılımcılığı, paylaşımı dert edinmiş. Neyimize yetmez?
Bu 200 mübarek dernekte, son 20 yıldır başkanlığı bırakmamış 100 sivil ulu insan yok mudur?
Olmaz mı?
20 yıllık değil, 40 yıllık bile var.
60 yaşında gençlik derneği başkanı arkadaşım geçenlerde “100 yaşında bırakacağım, sivil sözü” dedi.
101 yaşında geriatri derneğine başkan olacakmış.
“Tabutum sivil olsun” dedi.
Şimdi, diyorum ki, bu 100 Anadolu Ulu’su ile bir sivil meclis kurulsa.
Kim tutar Türkiye’yi?
