pislik ...
Bir dostumla, Taksim'den Harbiye'ye doğru yürüyoruz. Ortalıkta dilenen Suriyeli çocuklara "yetti ulan, yettiii, bıktım sizden, s*ktir olun gidin bu ülkeden" diye bağıran bir seyyar satıcıya bizimki kızdı, hem de çok kızdı. "Faşist herif, nefretini çocukların üstüne kusuyor" diye söylendi. Sonra, bana dönüp, analize başladı "bu Suriyeliler sayesinde, bizim milletin ırkçı yanı ortaya çıktı, hep içlerinde besledikleri o ayrımcı ruhu azgın bir köpek gibi saldılar piyasaya pislikler" Ne diyebilirim ki? Yürümeyi sürdürdük. Biraz sonra Hilton Oteli önüne vardık, "gel bir duble viski içelim, Jackie'nin ruhu sevinsin" dedi bizimki, girdik içeri. Baktık, girişteki dükkanların önünde bir kalabalık, merak bu ya, uzattık başımızı, "ne oluyor ?" Kuveytlilerden müteşekkil bir grup, vitrine yapışmış bakışıyorlar içeri, arkalarında da çarşaflı 7-8 kadın. Baktık, dükkanda sertifikalı Kabe örtüsü parçaları satılıyor. Kaça hocam? 25 bin dolar küçük parça, büyük parçalar 100 bin, 150 bin... La havle!
Bizimki yine sinirlendi, "bıktım bu Araplardan, çekirge sürüsü gibiler, bak gör kısa zamanda kendi yurdumuzda misafir olacağız, bütün kültürümüzü yiyip bitirecek bu kara böcekler...pislikler..." Tuttum kolundan, içeri sürükledim. O da ne! İçerisi tıklım tıklım Arap. Bizimki birden durdu, duvardaki posteri gösterdi. Arapça ve Türkçe, Hilton otelindeki şark gecesini tanıtıyor, dansözlü, tepside pilavlı, şiş kebaplı... "Yürü, kusucam şimdi buraya, yürü gidiyoruz" dedi dostum, çıktık.
Harbiye parkına kadar konuşmadan yürüdük. Parkta bir banka oturduk, "Bedrettin Dalan bu parka 'domestikler parkı' derdi bilir misin?" dedim. "Pislik" dedi. Yerde dolaşan kumruları seyrettik bir süre. "Pislik" diye mırıldandı.
"Ne garip, Hilton'u yapan Amerikalılardı, Jackie de Amerikalıydı, viski de... eskiden beri Hilton varlığı ile Amerikan hakimiyetinin göstergesiydi, ondan o kadar beslenmişim ki, Arapların kültür çıkartmasına kusmak istedim şimdi" dedi bizimki. Neden? "Irkçılık dan sayılır mı bu?" Sayılmaz. "Pislik" (bunu bana söyledi galiba) Kus bi, rahatlarsın. "Hakikaten sayılmaz ama, Araplara karşı değilim, sadece onların bu görgüsüzlüğü, kabalığı beni rahatsız ediyor, bu kadar yakınımda olmalarını istemiyorum" Kus kus, rahatlarsın "Dalga geçme ama, ben gerçekten ırkçı değilim, bak mesela o Suriyeli çocuğa çok üzüldüm, sevdiğim Arab arkadaşlarım da var, neden gülüyorsun?" Şu çalının arkasına geç, kimse görmez. "O kadar ayrımcılık kursu aldım, kitaplar okudum, çağdaşım, bilgili, akıllı, tertemizim, akım, pakım, hukukum... bööööğgh".