Onur Edinimi ve Gösteriş Ödülü
İster misin…?
Ödül ödül ... "ödül" diyorum, ister misin...?
İyi düşün ama … cidden bir ödül alacaksın.
"Mümkün mü?" deme, mümkün.
Sen iste yeter.
Böyle diyorlar şimdilerde, “vanity award”
Para karşılığı verilen ödüller.
Ya da, pazarlama aracı olarak onur edinimi.
Nasıl laf ama, “onur edinimi”.
Kibir de getirir yanında herhalde.
Uuuuu... Çok ağır.
Acayip prestijli törenlerle veriliyor bu ödüller.
Büyük salonlar, etiketi kabarık isimlerin katıldığı şatafatlı törenler, kostümler, dekorlar…
Her şey hazır, her şey…
Diyelim ki bir şirketsin, üniversitesin, belediyesin, resmi kurumsun, derneksin, kişisin …
İstiyorsun ki basında yer alasın, haberlere çıkasın, patronun gözünde bebek olasın.
Görenler “vay bee…!” desin, çatırdanak çatlasın.
Nasıl mı olacak…?
Çok kolay be güzelim.
Yürü gel bakalım, sistem içinde onur edinimi nasıl işliyor.
Kahramanımız Anton Savvov.
Ukraynalı.
Bir de oğlu var, Ivan Savvov.
Baba – oğul 2000 yılında ortak şirket kurmuşlar, İngiltere (Oxford) ve Ukrayna merkezli.
Kendilerini “Bir Oxford Kuruluşu” olarak tanıtıyorlar.
Oxford Üniversitesi ile ilgileri yok ama gören öyle sanıyor.
Olsun, sanmak olmanın yarısı eder.
Kalan yarısını da şimdi göreceğiz.
John Netting adında, Oxford’da (yine Oxford Üniversitesi ile ilgisi olmayan) bir özel üniversitenin emekli hocasını şirkete müdür olarak oturtmuşlar.
Şirketin adı, The Europe Business Assembly (EBA).
Ha babam ödül veriyorlar EBA adıyla.
Sadece ödül değil, isteyene ünvan da var.
Hani bizde “doğala özdeş meyvesuyu” var ya, bu da Oxford’a özdeş.
Çeşitli mekanları kiralayıp, görkemli ödül törenleri düzenliyorlar.
Törenlerde, eski İngiltere Ticaret Bakanı Lord Jones veya Barones Greenfield gibi isimler para karşılığı konuşuyorlar.
Onlarla selfie bedava.
Kırmızı halı, armalar, bayraklar, geleneksel giysileri içinde trompet üfleyen muhafızlar, gaydacılar, ziyafet sofraları …
Her şey tamam.
Çok şık bir sertifika veriliyor, üstünde balmumu mühür de var… Bir de madalya.
Bu seremonilere katılmak ve ödül almak (eli boş dönmek yok) için kesenin ağzı accık açılacak.
Ödül ve seremoni birlikte paketi 11.000 Euro.
“Sadece ödülü alayım, seremoniyi memlekette yaparız” paketi, 7.300 Euro.
V.I.P paketi var.
Ödül töreninde konuşma yapıyorsun, ayrıca şirketin kendi iç dolaşımı için basılan bültende ve youtube kanalında seninle bir röportaj yayınlanıyor.
Fena mı?
Memlekete dönünce filmini gösteriyorsun.
Smokinli beyler, ışıl ışıl hanımlar, kırmızı halı, geleneksel İngiliz gaydacıları, kostümler…
Veee… senn…!
Sen kürsüde konuşuyorsun, onlar alkışlıyor.
Verrryy Important …. Veri ver artık.
Web sayfana da koy, özgeçmişine de… Üstüne zeytinyağı koy, millet İngiliz malı onur yesin.
Para ile kimlik oluşturulabilen ülkeler daha çok Afrikalılar, Ruslar, Hintliler, Orta doğu ülkeleri imiş.
Onura doymuyorlar, ödül üstüne ödül alıyorlarmış.
Avrupalılar da yok değil aralarında.
2013 yılında Portekiz’den iki belediye başkanı Fernando Ruas ve José Maria da Cunha Costa belediyelerin parasını bastırıp “Best Cities” ödülünü almışlar mesela.
Başkan Ruas şimdi Portekiz Parlementosunda vekil.
Geçen yıl da Gana Limanlar ve Liman İşletmeleri Kurumu’nun (Ghana Ports and Harbours Authority) Genel Müdürü taaaa Afrika’dan ödül için başvurmuş.
Bil bakalım ne olmuş?
Eveeettt…! Kazanmış.
Hem de iki ödül birden.
“Yılın En İyi Yöneticisi” ve “En iyi Kuruluş”
Sonra, sayın müdürüm yolsuzluktan alınmış.
Olsun…!
Endonezya’da 2015’de iki yönetici ödül almış ama basında epey lafı olmuş, “yolsuzlukların ödülle örtülmesi ve saygınlık pazarlama” diye.
Çok ayıplıyoruz.
Malezya’da iki yerel meclis üyesi onur edinimi haklarını kullanmak istemişler.
Hem ödül, hem akademik ünvan istemişler.
Dedik ama, kimse eli boş dönmüyor.
Çin’in devlet kuruluşu Longyuan Power 2011 yılında EBA’dan “En İyi Girişim” ödülünü almış.
Düşün, Çin Devleti bile... Koskoca Çin, İngiltere'den onur alıyor.
O afyonu içmeyecekti onlar...
2019’da ödülü kazananların listesine bir baktım.
Orta Doğu ağırlıklı.
Bu yıl kısmet oralara imiş.
Kimler mi var...?
Birleşik Arap Emirlikleri, Al Ain Equestrian Atıcılık ve Golf Kulübü var.
Umman Sultanlığı, Al Ommaniya Finansal Servisi.
Azeri İnşaat Şirketi.
Azarbeycan, Azpetrol Ltd.
Umman, Bank Sohar
Şili, Brass Chile.
Angola, Catoca Madencilik
Malezya, Cempaka Okulları
Suudi Arabistan'dan bir şirket
…
Böyle gidiyor liste, toplam 39 kuruluş ödül almış bu yıl.
Avrupa’dan dört Romen, bir Bosna, iki Sırp, bir de Yunan kuruluş var.
Ödül gruplarının içinde, Sokrat Ödülleri de var, rahmetliye söylemeyin ama.
Huzurunu kaçırmanın alemi yok şimdi.
Türkiye’den ödül alan yok mu?
Olmaz mı…?
İnternette biraz arama yapınca çıkıyor ödül sahipleri.
2012 yılında, Ardahan Üniversitesi’nin o zamanki rektörü “Yılın En İyi Rektörü” ödülünü almış.
Şimdi duyduk, onur duyduk.
KKTC Yakın Doğu Üniversitesi yine 2013 yılında “En İyi Üniversite Altın Ödülü” almış.
Aynı yıl, Dosso Dossi Holding CEO'su Oxford Europe Business Assembly’nin "En İyi İnovatif Proje" ödülünü almış.
2013 yılında, Uludağ Üniversitesi o zamanki rektörü, “Yılın En İyi Rektörü” seçilmiş.
Uludağ Üniversitesi de “En Yenilikçi Üniversite” olmuş.
Yine 2013 yılında, Antalya Kumluca İlçesi Belediye Başkanı, “En İyi Belediye Başkanı” olarak almış ödülü.
2013 yılı belli ki Türkiye’miz için mutluluklara boğulduğumuz bir yıl...
Ödüllere doymamışız, o günlerin Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı, “Şehir Yönetiminde Mükemmellik Alanında En İyi Şehir ve En İyi Belediye Başkanı” ödülü almış.
Başkan, “Konya’dan sonra bir de biz aldık” diye duyurmuş mutluluğunu, anlıyoruz ki Konya Büyükşehir Belediyesi de almış.
Gurur duyuyoruz şirketlerimiz, belediyelerimiz, üniversitelerimizle.
Hem gurur, hem onur.
Meğer, önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de Dışişleri Bakanı iken “En İyi Lider” olarak almış bu ödülü.
Yine gurur …
Aktif Bank, “En İyi Banka” diye almış… bir gurur daha.
Academic Hospital web sitesinden öğreniyoruz ki, 2016 yılının “En İyi Hastanesi” ödünülü almış EBA’dan, hastane yöneticisi hocanım da (Prof. Dr. kadın doğum uzm.) “Yılın En iyi Yöneticisi” ödülünü almış.
Hocamız ödülünü kişisel özgeçmişine, Hastane de kurumsal geçmişine eklemiş.
Gurur gurur gurur … yüz bin milyon gurur.
Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesini bilir misiniz?
Toroslar’ın 2.250 metre yükseklerinde, yaklaşık 35 bin nüfuslu, havası, suyu güzel, florası haliyle zengin, minik mi minik bir yurt köşesidir.
Gazetelerden öğreniyoruz ki, 2017 yılında ödülü Andırın Belediyesi almış.
EBA Belediye’ye mektup yazmış ve aday göstermiş.
Andırın Belediyesi adaylığa cevap verip, gidip ödülü aldı mı, almadı mı?
Belli değil.
İstenen para ve masraflar bütçeyi sarsmış olabilir.
Ama olsun, CNN-Türk dahil pek çok basın organında Andırın’ın adını duyurmaya yetmiş.
Sanki ödül alınmış gibi.
Parayı kaptırmadıysa başkan, süper taktik.
Kaptırdıysa selfi isteriz, diğerleri çektirmiş.
Bakıp bakıp onur duyarız.