top of page

İnsan doyar mı?

Doymaz.

Buna anlamanın binbir yolu var tabii.

Dolaptaki giysiler, ayakkabılar bile yeter.

Dur durak bilmeyen savaşlar neden ki?

Bu huzursuzluk, bu kapkaç, bu mal-mülk sevdası?

Bu “o da bana, şu da bana, nah sana nah sana” halinde özetlenebilecek yaşam parolası, neden?

Zafere doymamışlık, herkesi kendine benzetme gibi hal ve gidişlerde sınırsızlık?

Açız!

Doymayan gözü kara toprak doyurur mu?

Bunu henüz bilmiyoruz, iddia o ki doyurmuyor!

Geçenlerde bir dostumla dertleşiyorduk, “açlık en büyük problem, bu aç insanlar gelecekte Batı’nın başına bela olacaklar” dedi.

Dedim, “sensin aç”

Anlamadı, baktı kaldı yüzüme.

“Sensin, benim, hepimiziz aç, o Afrika’daki değil ki”.

Yine anlamadı.

Dedim, “anlatayım, otur iki dakika.”

Bolluk içinde açlık çekiyoruz.

Sence dünyada insanların bir bölümü neden yeterince gıdaya erişemiyor?

“Gıda az üretiliyor, yetmiyor”.

Kuyruklu yalan...

Hele gel bir, bakalım.

Dünyada üretilen tüm gıdaların üçte biri çöpe gidiyor.

Evet, çö pee!

Her yıl çöpe attığımız gıdaların maliyeti en az 1 trilyon dolar.

Haydi, burada hep birlikte bir koca “yuuuuh!” çekelim.

Yani, dünyada üretilen her dört kaloriden biri çöpe.

(Veriler UNDP ve WRI’e aittir).

Avrupa Birliği’nin resmi rakamı, AB ülkelerinde her yıl 100 milyon ton gıda her yıl çöpü boyluyor.

2020 de, 120 milyon ton olacakmış.

Çöp oluyor da ne oluyor?

Bu kadar ürünü üretmek için (sadece dökülenleri) havaya salınan karbon, ABD’de otomobillerden salınan karbonun iki katı.

Ya su?

Sadece atılan gıdaların üretimi için harcanan suyun ayak izi (250 kilometre küp) ABD’de evde tüketilen suyun ayak izinin 38 kat fazlası veya koskoca Volga Nehri’nin bir yılda boşalttığı su miktarı.

Bunu üretmek için kullanılan petrol, emek, sermaye, toprak, kimyasal atıklar, ....

Ee, iyi de bu kadar aç insan varken neden atıyoruz?

Sence neden atıyoruz?

Cevap belli...

Aslında, daha azla doyabiliriz.

Mesela, şeker yemeden yaşayabiliriz, di mi?

“Üstelik daha da sağlıklı”

sırf şeker yemesek dünya kurtulur, buna tütün ve kahve eklense oooo

et yemesek var yaaaa.... hayalini bile kuramazsın olacakların ...

Şu anda dünyada üretilen gıdayı kişi başına eşit dağıtsak, hepimizi obez yapmaya yeter yiyecek üretiliyor. Mesele, gıdanın dağıtımındaki adaletsizlik ve gereksiz tüketim.

Gözümüz doymuyor, feci israf ediyoruz.

Uçsuz bucaksız ovaları hayvan beslemek için kullanıyoruz, dünyanın mısırını, fasulyesini tavuklara, domuzlara ve sığırlara yem diye veriyoruz.

Onlar beslensin diye, GDO’yu soktuk hayatımıza.

Neden?

Çünkü, kebap yiyeceğiz.

Kebapsız olmuyor mu?

Olmuyor.

Çiz keksiz de, keşkülsüz de, kuzu yahnisiz de, spagetti bolonezsiz de olmuyor.

Bunların yarıdan çoğunu çöpe dökmezsek de olmuyor.

Bu topraklar bize yetmiyor diye birbirimizi öldürmezsek de olmuyor.

O da olmuyor, bu da olmuyor...

İnsan bu nedenledir ki, kendine katlanmakta zorluk çeker, sırf kendi çaresizliğini görmemek için unutur ve körleşir.

Yoksa, insan kendini bir an olsun çekemez.

öne çıkanlar
en yeniler
arşiv
etiketler
Henüz etiket yok.
takip edin:
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • images
bottom of page