Homo homuni lupus (insan insanın kurdudur)
Karuturi Global adında bir Hindistan şirketi Etiyopya'da arazi kiraladı.
Epey önce.
Kiralasın, bize ne.
Öyle dememek lazım, işler bildiğiniz gibi değil.
Niyetleri, Afrika’da tarım yapmak.
Şekerkamışı, kahve, sebze, pirinç, palmiye yağı...
Ne kadar arazi? 2500 km kare.
“Çüşş!” diyicem, ayıp.
Yani, 250 bin hektar, bizim deyişimizle 2.5 milyon dönüm.
Bir ucu İskenderun Körfezi, diğer ucu Mersin gibi bir yer.
Etiyopya hükümeti şirkete "al kardeşim sana uçsuz bucaksız, bakir ve zengin alan, 50 yıl boyunca, her hafta 150 sterlin ver, yeter" demiş.
Yüzyılın anlaşması diyorlar.
Şirket araziye bakmamış bile, basmış imzayı hemen.
“O kadar zengin ki topraklar, beş yıl gübre atmasak bile, inanılmaz verim alırız” diyor yetkililer.
Karuturi her yere gıda satacak.
Etiyopya'da 9 milyonun üzerinde insan, açlıktan ölüm çizgisinde yaşıyor.
Ama ülkeleri gıda ihracatçısı.
Adem’le Havva’dan beri değişmeyen tek şey bu dur; insan insanın kurdudur.
Karuturi orada 60 bin nüfuslu bir tarım köyü kuracakmış;
işçi beleş, su beleş, toprak beleş...
Afrika'da 35 milyon hektarın üzerinde tarım alanı bu şekilde, kiralanmış veya satılmış durumda (Dünya Bankası verisi).
Sivil örgütler (Friends of Earth gibi) Afrika'da elden çıkan arazinin 50 milyon hektarı geçtiğini söylüyorlar.
Etiyopya hükümetinin övünçle belirttiğine göre, Hindistan, Çin, Pakistan ve Suudi Arabistan (devlet ve şirketleri) başta, 36 ülke Etiyopya'yı kiralamışlar.
Mesela Suudi Arap milyarderi Al Amoudi Etiyopya'da pirinç yetiştiriyormuş.
Az değil, tarlasının genişliği 10 bin hektar (100 bin dönüm).
Suudilerin pirinci buradan gidecek.
Uzak Doğu'ya palmiye yağı, şeker;
İngiltere'ye çay;
İtalyanlara halis pizza unu
Peki ya Etiyopyalıya?
Onlara da, selam, sevgi.
Halkının yünde 25’inin açlık sınırında yaşadığı bir ülkede
Arabistan Yarımadası’nı doyuracak pirinç yetişiyor.
(Hem ABD her yıl 55 milyon insana gıda yardımı gönderiyor, şahane işte.)
İnsan insanın kurdudur.
Madagaskar tüm işlenebilir tarım alanlarının yarısını (3.2 milyon hektar),
Güney Kore'li çelik ve enerji şirketi Daewoo, 99 yıllığına kiraladı.
(Gerçi daha sonra seçilen yeni devlet başkanı bu anlaşmayı iptal etti)
Çelik şirketi mısır yetiştiriyor.
32 milyon dönüm mısır ne demek?
Nerden baksanız 20 milyon ton mısır hasat edilir her yıl.
Aç insanlara patlamış mısır mı verecekler?
Yok artık, yanında da frigo buuuz!
Amaç biyo yakıt (etanol) üretmek.
Ortalığı çevreci bilinç sardı.
İneklere yedirsen iyi para; şeker yapsan daha iyi para; yakıt yapsan çok daha iyi para.
Bu mısır deli para.
Bu günlerde milyonlarca Afrikalı, kendi köylerinde köle oluyorlar.
Artık kutu süt içecekler, Nike giyecekler, TV’de ABD dizileri izleyecekler.
"En büyük hayalim, işletmede şef olabilmek" demeyi, marifet bilecekler.
Bu çağın sömürüsü böyle.
İnanılmaz bir trafik başlıyor Afrika'ya.
Bakir alanlar hızla tarım için düzenlenecek.
Ormanlar kesilecek, sulakalanlar kurutulacak.
İnsanlar başka bir dünyaya ve sahibe ait olacaklar
Uçaklar, gemiler, yeni tarım makinaları, petrol, mühendis getirecek.
En önemlisi de, çevre dostu GDO'lu tohum getirecek.
Dönüşte de, mutlu yüzleriyle şirin siyah çocukların fotoğraflarıyla süslü ambalajlar içinde
süt, meyve suyu, pirinç, yağ, tavuk, kahve götürecek.
Batı'nın en popüler organik gıdaları;
Çevreci politikaların, çevreci yakıtı etanoller;
Petrol şeyhlerinin gıda güvenliği;
Çinlilerin soya filizi;
Artık Afrika'dan gelecek.
Afrika’daki yeni tarım hamlesi, dünyadaki gıda üretim dengelerini altüst edecek.
Fiyatlar allak bullak olacak.
Benim tarlamda yetiştirdiğim brokolimi manav almayacak, daha ucuzunu Somali’den gelecek. Patates Kenya’dan, pirinç Etiyopya’dan...
Tüm dünyada küçük çiftçi devreden çıkacak.
Anadolu'da 10 yılda 15 milyon köylü kente gelecek.
Dünyanın her yerinde tarım el değiştirecek.
Gıda üretimi endüstrileşecek, büyük şirketlerin işi olacak.
Elin Çinlisi, Hintlisi, Arabı Afrika’ya hücum eder de, bizimkiler durur mu?
Adanalı çiftçiler tuttu Sudan'da on binlerce dönüm arazi kiradılar.
İhaleler aldılar.
"Buralarda çok ucuz arazi ve işgücü var, hemşehrilerimizi bekliyoruz" diyorlar.
Bizim millet duyguludur, ezilenin yanında olmaya bayılır.
Malum, hükümetimizin bir süredir “Kardeş Afrika” politikası var.
Afrika’yı ihya ediyoruz.
Kardeş, kardeş...
Dünyada gıda sorunu yok, hakikaten yok.
Gıda fazlası var üstelik.
Sadece birkaç milyar insanın gıda alacak parası yok.
Onları da zaten insan yerine koyan yok.
İyi ama o zaman gıda fiyatları neden artıyor?
Çünkü hazretler temel gıda ürünleri üzerinden çok spekülasyon yapıyorlar.
Lehman Brother's, JP morgan Chase gibi Wall Street'in açıkgözlerinin de içlerinde olduğu bir sürü banker hububat, et gibi temel gıdalar üzerinde oyunlar oynamaya başladılar.
Buğday tüketmeyenler, milyonlarca ton buğday alıp satmaya başladılar.
Bir günde buğday fiyatları arttı, "amanin ne kurak oldu bu yıl" dedik saf saf;
et arttı "namussuz hükümet" dedik.
Milyonlarca insan ekmek alamadı, ineği olan para ediyor diye elindeki hayvanı sattı.
Sonra baktık fiyatlar düştü.
"Aaa! kurak bitmiş demek" dedik.
Az salak değiliz hani!
Bu günlerde Türkiye’de bankalar bile mevduatları gıda emtialarına yatırıyor.
Gıda konusu çok boyutlu, karmaşık ve sinir bozucu.
İnanın bana, çok yakında hepimiz için baş ağrısı olacak.
Petrolden ve altından daha alçakça bir yağma, gıda üzerinden yapılacak.
Bütün dünyanın ekmeğiyle oynayacaklar.
Bir dev mikserin başına oturup, her gün, "kim, ne kadar, ne yiyecek?" in cevabını hazırlayacaklar.
Zenginlik, refah, mutluluk, teknoloji, çağdaşlık terranesi üzerinden, bizi bizden alacaklar.
Vallahi de, billahi de insan insanın kurdu.